Hangi Ürünlerden Gümrük Vergisi Alınmaz? Felsefi Bir Yaklaşım Gümrük vergisi, bir ülkenin ekonomisine etki eden ve küresel ticareti şekillendiren önemli bir araçtır. Ancak, bu verginin sınırları, sadece ekonomik kaygılarla değil, aynı zamanda etik, epistemolojik ve ontolojik açılardan da sorgulanabilir. Gümrük vergisinin alınmaması, hangi ürünlerin bu vergi yükünden muaf tutulduğuyla ilgili sorular doğurur. Gerçekten hangi ürünlerden vergi alınmaz? Bu soru, yalnızca ekonomik bir mesele değil, aynı zamanda moral ve felsefi bir tartışmadır. Belki de ürünlerin vergi muafiyeti, onları ulusal ya da evrensel değerlerle ilişkilendirmenin bir yoludur. Ontolojik Bir Perspektiften: Gümrük Vergisi ve Değerler Ontoloji, varlık felsefesi olarak bilinir ve varlıkların doğasını…
8 YorumEtiket: ve
Gözleme Hangi İlde Meşhur? Bir Sosyoloğun Kültürel Sofrasında Yolculuk Bir sosyolog olarak, sofraya yalnızca yemek değil, toplumun kendisi de oturur derim. Çünkü yemek yalnızca karın doyurmaz; kimliğimizi, aidiyetimizi ve kültürel belleğimizi taşır. “Gözleme hangi ilde meşhur?” sorusu da ilk bakışta basit bir coğrafi merak gibi görünür. Oysa bu soru, Anadolu’nun toplumsal dokusuna, kadın emeğine, kültürel sürekliliğe ve değişen üretim biçimlerine dair derin bir hikâyeyi içinde barındırır. Bu yazıda gözlemeyi yalnızca un, su ve tuzun birleştiği bir hamur olarak değil, kadın emeğinin ve toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretildiği bir “sosyal mekân” olarak inceleyeceğiz. Çünkü her gözleme, bir ilin mutfağında pişse de,…
4 YorumGözlük Basit İsim mi? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüyle Dili Keşfetmek Bir eğitimci olarak her dersin başında aynı heyecanı hissederim. Öğrenmek; sadece bilgi edinmek değil, dünyayı yeniden anlamlandırmaktır. Öğrencilerle birlikte bir kelimenin kökenine, anlam katmanlarına ve dilin insan zihnindeki yansımalarına indiğimizde, öğrenme süreci bir keşfe dönüşür. Çünkü öğrenmek, bireyin kendi düşünme biçimini dönüştürmesidir. Bu yazıda “Gözlük basit isim mi?” sorusundan yola çıkarak dilin yapısını, öğrenme teorilerini ve bu sürecin bireysel-toplumsal yansımalarını inceleyeceğiz. — Dildeki İsimlerin Gücü: Basit, Türemiş ve Bileşik Türkçede isimler, varlıkları, kavramları ve olayları adlandıran sözcüklerdir. Bu sözcükler biçimsel yapısına göre üçe ayrılır: basit, türemiş ve bileşik isimler. – Basit…
4 YorumKaynakların Sınırlılığı, Seçimler ve Cezaevi Eş Görüşlerinin Ekonomik Boyutu Ekonomi bilimi, insanların sınırlı kaynaklar karşısında yaptığı seçimleri inceler. Zaman, para, mekân ve insan emeği gibi kaynakların kıtlığı, her alanda olduğu gibi adalet ve infaz sisteminde de kendini gösterir. Bir ekonomistin gözünden bakıldığında, “cezaevi eş görüşleri kaç saat?” sorusu yalnızca bir idari düzenleme meselesi değildir; aynı zamanda kaynak tahsisi, toplumsal fayda ve bireysel tercihlerin kesiştiği bir ekonomik denklemdir. Cezaevi Eş Görüşleri: Sınırlı Kaynak, Maksimum Fayda Cezaevlerinde eş görüşleri, mahkûm ile eşinin belirli aralıklarla bir araya gelmesini sağlayan bir uygulamadır. Bu görüşlerin süresi, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenir ve genellikle 1 ila 3…
6 YorumHz. Ömer’in Çocukları Üzerinden Aile, Güç ve Kimlik: Antropolojik Bir Yolculuk Bir antropolog olarak, toplumların nasıl örgütlendiğini, değerlerini nasıl aktardıklarını ve soyun nasıl bir kimlik taşıyıcısı haline geldiğini incelerim. Tarih boyunca her kültür, aileyi yalnızca bir biyolojik birim değil, aynı zamanda toplumsal düzenin kutsal temeli olarak görmüştür. Bu yazıda, İslam tarihinin en önemli figürlerinden biri olan Hz. Ömer’in çocukları üzerinden, sadece tarihsel bir sayıya değil, daha derin bir antropolojik sembole bakacağız: atalık, miras ve kimlikin nasıl bir kültürel anlatıya dönüştüğüne. Hz. Ömer ve Aile Kavramının Kültürel Arka Planı Hz. Ömer ibn el-Hattab, İslam tarihinde adaletin ve toplumsal düzenin sembollerinden biri…
6 YorumGerçeküstücü Tiyatro Ne Demek? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir psikolog olarak, insan davranışlarını çözümlemek benim için her zaman derin bir merak konusu olmuştur. İnsan zihninin gizemli yapısına dair ne kadar çok şey öğrenmeye çalışsam da, bazı psikolojik durumlar ve deneyimler her zaman beni büyülemiştir. Özellikle, insanların içsel dünyalarını anlamak için kullandıkları sanat biçimleri, bu keşif yolculuğunda önemli bir rol oynamaktadır. Bugün, gerçeküstücü tiyatro gibi bir sanat formunun insan zihni üzerindeki etkilerini anlamaya çalışacağız. Gerçeküstücü tiyatro, sıradan olanın ötesine geçen, bilinçaltının derinliklerine inen bir yolculuk sunar. Peki, gerçeküstücü tiyatro nedir ve psikolojik açıdan bize ne anlatır? Gelin, bu soruyu bilişsel, duygusal…
8 YorumBeybi Giz Plaza Kaç Yılında Yapıldı? Psikolojik Bir Analiz İnsan davranışları, çevresindeki her şeyle etkileşim içindedir. Bir psikolog olarak, çevremdeki her yapının, her olayın, her mimarinin, insan zihninin ve ruhunun bir yansıması olduğunu sıkça düşünürüm. Yüksek binalar, gökdelenler ve karmaşık yapılar yalnızca fiziksel birer varlık değil, aynı zamanda bir toplumun psikolojisinin ve kültürünün izlerini taşıyan gizli anlatılardır. Bu yazımda, Beybi Giz Plazanın inşa yılı sorusuna psikolojik bir mercekten bakmayı öneriyorum. Bina, sadece beton ve camdan oluşmuş bir yapı değildir; aynı zamanda bireylerin sosyal yapıları, duygusal tepkileri ve bilişsel süreçleriyle şekillenen bir fenomenin parçasıdır. Beybi Giz Plaza kaç yılında yapıldı? sorusu,…
8 YorumFahrettin Aslan Kaç Yaşında Öldü? Psikolojik Bir Mercekten İnceleme İnsan davranışlarını çözümlemeye çalışan bir psikolog olarak, yaşamın sonuna yaklaşan bir kişinin geçmişi, kararları ve ölüm süreci üzerine derin düşüncelerim var. İnsanın hayatta aldığı kararlar, yaşadığı duygusal deneyimler ve çevresindeki insanlar ile kurduğu ilişkiler, son anlarına kadar etkisini gösterir. Öyleyse, Fahrettin Aslan’ın ölümüne ve onun hayatına dair ne tür psikolojik çıkarımlar yapabiliriz? Bu yazıda, Fahrettin Aslan’ın hayatını ve ölümünü, bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutlarıyla analiz etmeye çalışacağım. Fahrettin Aslan’ın Ölümü ve Bilişsel Psikoloji Perspektifi Fahrettin Aslan, 17 Temmuz 1951 doğumlu olup 72 yaşında hayatını kaybetmiştir. Bilişsel psikoloji, insanın düşünsel süreçlerine…
6 YorumGalalit Tesbih Nedir? Tarihçesi ve Günümüzdeki Yeri Galalit Tesbih Nedir? Galalit tesbih, geleneksel olarak tesbih yapımında kullanılan ve doğal malzemelere benzeyen ancak sentetik bir madde olan bir tür malzemedir. Bu tesbihler, başlangıçta hayvan boynuzları veya kemikleriyle benzer şekilde yapılıyordu, ancak günümüzde özellikle galalit adı verilen bir bileşen kullanılarak üretilmektedir. Galalit, başta Almanya olmak üzere Avrupa’da 19. yüzyılda icat edilen ve petrolden elde edilen bir tür yapay reçine olup, tesbihlerin yanı sıra takı ve diğer süs eşyalarının yapımında da kullanılır. Bu tesbihler, şeffaflığı ve yoğun renk çeşitliliği ile dikkat çeker. Galalit tesbihlerin en belirgin özelliklerinden biri, ışık altında zarif bir şekilde…
8 YorumGazeteciler Ne Mezunu? Felsefi Bir Bakış Bilgi toplumunun hızla gelişen çağında, gazetecilik mesleği sadece haber aktarmaktan öte, toplumsal gerçekliklerin şekillendiği bir alan haline gelmiştir. Peki, gazeteciler ne mezunu? Bu soruya felsefi bir bakış açısıyla yaklaşarak, gazeteciliğin ne anlama geldiğini, etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden tartışmak, mesleğin derinliklerini anlamamıza yardımcı olabilir. Her bir perspektif, gazeteciliğin ne olduğunu, gazetecinin toplumdaki rolünü ve mesleki sorumluluklarını sorgulamamıza olanak tanır. Etik Perspektif: Gazetecinin Sorumluluğu Etik, gazeteciliğin temel taşlarından biridir. Gazetecinin aldığı eğitim, onun etik sorumluluklarıyla doğrudan ilişkilidir. Gazeteciler, doğruyu söyleme, tarafsızlık ve adalet gibi ilkelere dayalı bir eğitimden mi geçmelidir? Etik bakımdan bakıldığında, gazetecilik bölümü…
8 Yorum