İçeriğe geç

Etiket: bir

Günübirlik TDK ne demek ?

Günübirlik TDK Ne Demek? Öğrenmenin Sürekliliğini Anlamanın Pedagojik Yolu “Her gün, öğrenmenin yeni bir günü olabilir.” Bir eğitimci olarak, sınıfa her girdiğimde bunu hatırlarım. Öğrenme, sadece bilgi edinmek değil; kendini yeniden keşfetme eylemidir. Günübirlik kelimesi, kulağa kısa süreli bir eylem gibi gelse de, aslında zamanın içindeki derin bir farkındalığı temsil eder. Peki “Günübirlik TDK ne demek?” sorusunun ardında sadece bir tanım mı var, yoksa yaşam boyu öğrenmeye dair bir felsefe mi gizli? Bu yazıda, bu kavramı pedagojik, bilişsel ve toplumsal boyutlarıyla birlikte ele alacağız. — TDK’ya Göre Günübirlik Ne Demek? Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre günübirlik kelimesi, “bir gün içinde…

6 Yorum

Gözleme hangi ilde meşhur ?

Gözleme Hangi İlde Meşhur? Bir Sosyoloğun Kültürel Sofrasında Yolculuk Bir sosyolog olarak, sofraya yalnızca yemek değil, toplumun kendisi de oturur derim. Çünkü yemek yalnızca karın doyurmaz; kimliğimizi, aidiyetimizi ve kültürel belleğimizi taşır. “Gözleme hangi ilde meşhur?” sorusu da ilk bakışta basit bir coğrafi merak gibi görünür. Oysa bu soru, Anadolu’nun toplumsal dokusuna, kadın emeğine, kültürel sürekliliğe ve değişen üretim biçimlerine dair derin bir hikâyeyi içinde barındırır. Bu yazıda gözlemeyi yalnızca un, su ve tuzun birleştiği bir hamur olarak değil, kadın emeğinin ve toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretildiği bir “sosyal mekân” olarak inceleyeceğiz. Çünkü her gözleme, bir ilin mutfağında pişse de,…

4 Yorum

Alkol almak heyecanı azaltır mı ?

Kelimelerin Sarhoşluğu ve “Alkol Almak Heyecanı Azaltır mı?” Sorusunun Edebi Yankısı Edebiyat, insan ruhunun en kırılgan kıvrımlarına ışık tutar. Kelimeler, bir yazarın kalbinde içilen şarap gibidir; kimi zaman sarhoş eder, kimi zaman ayıltır. Bir metnin gücü, duyguların coşkusuyla akıl arasındaki o ince çizgide gizlidir. “Alkol almak heyecanı azaltır mı?” sorusu, tıpkı bir karakterin iç dünyasında yaşadığı sarsıntı gibi, hem fizyolojik hem de edebi bir sorgulamadır. Çünkü heyecan yalnızca bedensel bir tepki değil, insanın varoluşsal kıvılcımıdır — içildiğinde sönüp sönen, ayıldığında yeniden parlayan bir ateş. Edebiyatta Sarhoşluk ve Heyecan İlişkisi Alkol, edebiyatta sıklıkla hem kaçışın hem de yüzleşmenin simgesi olmuştur. Bir…

6 Yorum

Gözlük basit isim mi ?

Gözlük Basit İsim mi? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüyle Dili Keşfetmek Bir eğitimci olarak her dersin başında aynı heyecanı hissederim. Öğrenmek; sadece bilgi edinmek değil, dünyayı yeniden anlamlandırmaktır. Öğrencilerle birlikte bir kelimenin kökenine, anlam katmanlarına ve dilin insan zihnindeki yansımalarına indiğimizde, öğrenme süreci bir keşfe dönüşür. Çünkü öğrenmek, bireyin kendi düşünme biçimini dönüştürmesidir. Bu yazıda “Gözlük basit isim mi?” sorusundan yola çıkarak dilin yapısını, öğrenme teorilerini ve bu sürecin bireysel-toplumsal yansımalarını inceleyeceğiz. — Dildeki İsimlerin Gücü: Basit, Türemiş ve Bileşik Türkçede isimler, varlıkları, kavramları ve olayları adlandıran sözcüklerdir. Bu sözcükler biçimsel yapısına göre üçe ayrılır: basit, türemiş ve bileşik isimler. – Basit…

4 Yorum

Görme keskinliği nasıl artar ?

“Görme keskinliği nasıl artar?” Edebiyatta bakışın derinliği ve anlamın katmanları Bir edebiyatçının dünyasında görmek, yalnızca gözle yapılan bir eylem değildir; kelimelerle yeniden kurulan bir bakıştır. Görme keskinliği, bir göz doktorunun merceğiyle değil, bir yazarın diliyle artar. Çünkü her anlatı, okuyucunun bakışını eğitir; her karakter, bir başka “görme biçimi” sunar. Görmek, edebiyatın en eski ve en güçlü metaforlarından biridir — hakikati fark etmek, kendini görmek ve dünyayı anlamlandırmak. Bu yazı, görme keskinliğinin edebî bir yeti olarak nasıl geliştiğini; metinlerin, imgelerin ve anlatıların insanın içsel görüşünü nasıl keskinleştirdiğini inceliyor. Görmekle bilmek arasındaki ince çizgi Edebiyatta görmek, her zaman bilmekle iç içe geçmiştir.…

8 Yorum

Cezaevi eş görüşleri kaç saat ?

Kaynakların Sınırlılığı, Seçimler ve Cezaevi Eş Görüşlerinin Ekonomik Boyutu Ekonomi bilimi, insanların sınırlı kaynaklar karşısında yaptığı seçimleri inceler. Zaman, para, mekân ve insan emeği gibi kaynakların kıtlığı, her alanda olduğu gibi adalet ve infaz sisteminde de kendini gösterir. Bir ekonomistin gözünden bakıldığında, “cezaevi eş görüşleri kaç saat?” sorusu yalnızca bir idari düzenleme meselesi değildir; aynı zamanda kaynak tahsisi, toplumsal fayda ve bireysel tercihlerin kesiştiği bir ekonomik denklemdir. Cezaevi Eş Görüşleri: Sınırlı Kaynak, Maksimum Fayda Cezaevlerinde eş görüşleri, mahkûm ile eşinin belirli aralıklarla bir araya gelmesini sağlayan bir uygulamadır. Bu görüşlerin süresi, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenir ve genellikle 1 ila 3…

6 Yorum

Hz Ömer kaç çocuğu var ?

Hz. Ömer’in Çocukları Üzerinden Aile, Güç ve Kimlik: Antropolojik Bir Yolculuk Bir antropolog olarak, toplumların nasıl örgütlendiğini, değerlerini nasıl aktardıklarını ve soyun nasıl bir kimlik taşıyıcısı haline geldiğini incelerim. Tarih boyunca her kültür, aileyi yalnızca bir biyolojik birim değil, aynı zamanda toplumsal düzenin kutsal temeli olarak görmüştür. Bu yazıda, İslam tarihinin en önemli figürlerinden biri olan Hz. Ömer’in çocukları üzerinden, sadece tarihsel bir sayıya değil, daha derin bir antropolojik sembole bakacağız: atalık, miras ve kimlikin nasıl bir kültürel anlatıya dönüştüğüne. Hz. Ömer ve Aile Kavramının Kültürel Arka Planı Hz. Ömer ibn el-Hattab, İslam tarihinde adaletin ve toplumsal düzenin sembollerinden biri…

6 Yorum

Göden sucuk ne demek ?

Göden Sucuk Ne Demek? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Pedagojik Bir Yaklaşım Öğrenme, yalnızca bilgi edinme süreci değildir; insanın dünyayla, dille ve anlamla kurduğu derin bir ilişki biçimidir. Bir eğitimci olarak her zaman şunu fark etmişimdir: İnsan, anlamını bilmediği bir kelimeyle karşılaştığında aslında kendi öğrenme merakının aynasına bakar. “Göden sucuk ne demek?” sorusu da tam olarak bu aynayı karşımıza koyar. Bu ifade, kulağa hem yerel hem gizemli gelir. Ancak pedagojik açıdan daha önemli olan, bu sorunun bizi nasıl düşündürttüğüdür. Çünkü öğrenme, yalnızca bilginin içeriğiyle değil, o bilgiye giden yolla da ilgilidir. Meraktan Öğrenmeye: Bilginin Pedagojik Kapısı Bir öğrenci “Hocam, göden sucuk…

6 Yorum

Gerçeküstücü tiyatro ne demek ?

Gerçeküstücü Tiyatro Ne Demek? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir psikolog olarak, insan davranışlarını çözümlemek benim için her zaman derin bir merak konusu olmuştur. İnsan zihninin gizemli yapısına dair ne kadar çok şey öğrenmeye çalışsam da, bazı psikolojik durumlar ve deneyimler her zaman beni büyülemiştir. Özellikle, insanların içsel dünyalarını anlamak için kullandıkları sanat biçimleri, bu keşif yolculuğunda önemli bir rol oynamaktadır. Bugün, gerçeküstücü tiyatro gibi bir sanat formunun insan zihni üzerindeki etkilerini anlamaya çalışacağız. Gerçeküstücü tiyatro, sıradan olanın ötesine geçen, bilinçaltının derinliklerine inen bir yolculuk sunar. Peki, gerçeküstücü tiyatro nedir ve psikolojik açıdan bize ne anlatır? Gelin, bu soruyu bilişsel, duygusal…

8 Yorum

Beybi Giz Plaza kaç yılında yapıldı ?

Beybi Giz Plaza Kaç Yılında Yapıldı? Psikolojik Bir Analiz İnsan davranışları, çevresindeki her şeyle etkileşim içindedir. Bir psikolog olarak, çevremdeki her yapının, her olayın, her mimarinin, insan zihninin ve ruhunun bir yansıması olduğunu sıkça düşünürüm. Yüksek binalar, gökdelenler ve karmaşık yapılar yalnızca fiziksel birer varlık değil, aynı zamanda bir toplumun psikolojisinin ve kültürünün izlerini taşıyan gizli anlatılardır. Bu yazımda, Beybi Giz Plazanın inşa yılı sorusuna psikolojik bir mercekten bakmayı öneriyorum. Bina, sadece beton ve camdan oluşmuş bir yapı değildir; aynı zamanda bireylerin sosyal yapıları, duygusal tepkileri ve bilişsel süreçleriyle şekillenen bir fenomenin parçasıdır. Beybi Giz Plaza kaç yılında yapıldı? sorusu,…

8 Yorum
şişli escort
Sitemap
betexper yeni giriş