Hangi Ürünlerden Gümrük Vergisi Alınmaz? Felsefi Bir Yaklaşım Gümrük vergisi, bir ülkenin ekonomisine etki eden ve küresel ticareti şekillendiren önemli bir araçtır. Ancak, bu verginin sınırları, sadece ekonomik kaygılarla değil, aynı zamanda etik, epistemolojik ve ontolojik açılardan da sorgulanabilir. Gümrük vergisinin alınmaması, hangi ürünlerin bu vergi yükünden muaf tutulduğuyla ilgili sorular doğurur. Gerçekten hangi ürünlerden vergi alınmaz? Bu soru, yalnızca ekonomik bir mesele değil, aynı zamanda moral ve felsefi bir tartışmadır. Belki de ürünlerin vergi muafiyeti, onları ulusal ya da evrensel değerlerle ilişkilendirmenin bir yoludur. Ontolojik Bir Perspektiften: Gümrük Vergisi ve Değerler Ontoloji, varlık felsefesi olarak bilinir ve varlıkların doğasını…
8 YorumKategori: Makaleler
Günübirlik TDK Ne Demek? Öğrenmenin Sürekliliğini Anlamanın Pedagojik Yolu “Her gün, öğrenmenin yeni bir günü olabilir.” Bir eğitimci olarak, sınıfa her girdiğimde bunu hatırlarım. Öğrenme, sadece bilgi edinmek değil; kendini yeniden keşfetme eylemidir. Günübirlik kelimesi, kulağa kısa süreli bir eylem gibi gelse de, aslında zamanın içindeki derin bir farkındalığı temsil eder. Peki “Günübirlik TDK ne demek?” sorusunun ardında sadece bir tanım mı var, yoksa yaşam boyu öğrenmeye dair bir felsefe mi gizli? Bu yazıda, bu kavramı pedagojik, bilişsel ve toplumsal boyutlarıyla birlikte ele alacağız. — TDK’ya Göre Günübirlik Ne Demek? Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre günübirlik kelimesi, “bir gün içinde…
6 YorumGözleme Hangi İlde Meşhur? Bir Sosyoloğun Kültürel Sofrasında Yolculuk Bir sosyolog olarak, sofraya yalnızca yemek değil, toplumun kendisi de oturur derim. Çünkü yemek yalnızca karın doyurmaz; kimliğimizi, aidiyetimizi ve kültürel belleğimizi taşır. “Gözleme hangi ilde meşhur?” sorusu da ilk bakışta basit bir coğrafi merak gibi görünür. Oysa bu soru, Anadolu’nun toplumsal dokusuna, kadın emeğine, kültürel sürekliliğe ve değişen üretim biçimlerine dair derin bir hikâyeyi içinde barındırır. Bu yazıda gözlemeyi yalnızca un, su ve tuzun birleştiği bir hamur olarak değil, kadın emeğinin ve toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretildiği bir “sosyal mekân” olarak inceleyeceğiz. Çünkü her gözleme, bir ilin mutfağında pişse de,…
4 YorumKurbağalardan Siğil Bulaşır mı? Gerçeği Mizahla Harmanlayan Komik Bir Rehber Bir gün yağmurlu bir havada yürüyorsunuz, yerde zıplayan bir kurbağa görüyor ve merakla elinizi uzatıyorsunuz. Tam o anda aklınıza yıllardır kulağınıza fısıldanan o cümle geliyor: “Aman dokunma! Siğil kaparsın!” Evet, hepimizin çocukluğundan beri duyduğu bu efsane, kurbağaları adeta mikrop yuvası ilan etmiş durumda. Peki gerçekten kurbağaya dokununca siğil mi çıkar? Yoksa bu, anneannelerimizin bize kurduğu en tatlı yalanlardan biri mi? Hadi hem bilimsel gerçekleri hem de bol kahkahalı yorumlarıyla bu meseleyi birlikte çözelim! — Gerçeklerle Yüzleşelim: Kurbağalar Masumdur! 🐸 Öncelikle konuyu netleştirelim: Kurbağalardan siğil bulaşmaz. Siğiller, aslında insan papilloma virüsü…
Yorum BırakBiyoloji Bölümü Mezunu Ne İş Yapar, Maaşı Ne Kadardır? Ekonomik Bir Bakış Bir ekonomist olarak her şeyin özünde bir tercih, her tercihin ardında ise bir fırsat maliyeti olduğunu bilirim. Kaynaklar sınırlıdır; zaman, emek ve sermaye gibi. İnsanların “hangi bölümü okumalıyım?” sorusu da aslında bir ekonomik karardır. Bu yazıda “Biyoloji bölümü mezunu ne iş yapar, maaşı ne kadardır?” sorusuna yalnızca bir meslek tanımı olarak değil, aynı zamanda piyasa dengeleri, bireysel tercihler ve toplumsal refah açısından yaklaşacağız. Çünkü meslek seçimi yalnızca bir kariyer kararı değil, aynı zamanda bir yatırım tercihidir. Biyoloji Mezunlarının Ekonomideki Konumu Biyoloji bilimi, yaşamın temellerini anlamaya odaklanan bir alandır.…
Yorum BırakKelimelerin Sarhoşluğu ve “Alkol Almak Heyecanı Azaltır mı?” Sorusunun Edebi Yankısı Edebiyat, insan ruhunun en kırılgan kıvrımlarına ışık tutar. Kelimeler, bir yazarın kalbinde içilen şarap gibidir; kimi zaman sarhoş eder, kimi zaman ayıltır. Bir metnin gücü, duyguların coşkusuyla akıl arasındaki o ince çizgide gizlidir. “Alkol almak heyecanı azaltır mı?” sorusu, tıpkı bir karakterin iç dünyasında yaşadığı sarsıntı gibi, hem fizyolojik hem de edebi bir sorgulamadır. Çünkü heyecan yalnızca bedensel bir tepki değil, insanın varoluşsal kıvılcımıdır — içildiğinde sönüp sönen, ayıldığında yeniden parlayan bir ateş. Edebiyatta Sarhoşluk ve Heyecan İlişkisi Alkol, edebiyatta sıklıkla hem kaçışın hem de yüzleşmenin simgesi olmuştur. Bir…
6 YorumÜnlü Düşmesi Nasıl Anlatılır? Ekonomik Bir Perspektiften Dilin Görünmeyen Dinamikleri Bir ekonomist için her şey kıt kaynaklar, seçimler ve fırsat maliyetleriyle ilgilidir. Bu perspektif, yalnızca piyasaları değil, kelimeleri de kapsar. Tıpkı bir ekonomide kaynakların verimli kullanımı gerektiği gibi, dilde de seslerin, özellikle “ünlülerin”, gereksiz tekrar veya fazlalık olduğunda tasarruf edilmesi kaçınılmaz olur. İşte “ünlü düşmesi” tam olarak bu ekonomik prensibin dildeki karşılığıdır: Seslerin tasarruf ekonomisi. Dilde Kaynakların Sınırlılığı: Ekonomik Akıl ve Ünlü Düşmesi Ekonomide her birey, sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır. Dilde ise bu kaynaklar “ses birimleri”dir. Türkçe, tıpkı bir serbest piyasa gibi, zamanla en verimli ve hızlı iletişimi…
Yorum BırakZuhal Müzik Gitar Alıyor Mu? Aydınlatıcı Bir İnceleme Müzik dünyası, enstrüman almak isteyen müzisyenler için önemli bir noktadır. Bu noktada, müzik aletlerinin satışı konusunda öne çıkan mağazalar ve markalar da büyük bir rol oynamaktadır. Türkiye’nin en köklü müzik mağazalarından biri olan Zuhal Müzik, müzikseverlerin ihtiyaçlarına hitap etmekte oldukça başarılı bir konumda. Peki, Zuhal Müzik gitar alıyor mu? Bu soruya yanıt ararken, hem mağaza hem de müzik dünyasındaki enstrüman alım-satım süreçlerine daha yakından bakalım. Zuhal Müzik ve Müzik Aletleri Satışı Zuhal Müzik, 1980’li yıllardan bu yana müzik aletleri satışı yapan ve müzikal ürün yelpazesiyle dikkat çeken bir mağazadır. Gitar, piyano, davul…
Yorum BırakKanonlaşma Ne Demek Edebiyat? Çok Sesli Bir Geleceğin Eşiğinde “Bu konuya farklı açılardan bakmayı seviyorum; çünkü edebiyatta ‘kanonlaşma’ dediğimiz şey, tek bir kapıdan girilip tek bir pencereden seyredilecek kadar basit değil.” Bugün, sizinle birlikte hem veri hem duygu, hem zihinsel hem toplumsal katmanları konuşmak; sorular sorup birlikte düşünmek istiyorum. Kanonlaşma, yalnızca “en iyi”leri seçmek değil; “neyi, kimin için ve hangi geleceğe” sakladığımızı tartışmaktır. Kanonlaşma Ne Demek Edebiyat Bağlamında? Edebiyatta kanonlaşma; belirli eserlerin “temel başvuru”, “klasik” ya da “ölçüt” olarak kabul görmesi sürecidir. Bu kabul, yalnızca estetik değerle değil; eleştirmen yazıları, akademik müfredatlar, çeviri ve yeniden basım sıklığı, satış verileri, okur…
Yorum BırakUzayın İçinde Ne Var? Bir Antropolojik Perspektif Uzay… İnsanlık tarihinin en büyük gizemlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Düşüncelerimizi, hayallerimizi ve belki de korkularımızı şekillendiren o sonsuz boşluk, sadece fiziksel anlamda bir keşif alanı değil, aynı zamanda kültürel bir simge olarak da karşımıza çıkıyor. Bir antropolog olarak, kültürlerin çeşitliliği beni her zaman cezbetmiştir. Bugün, tüm insanlık için birer anlam taşıyan ve farklı topluluklar tarafından benzersiz şekillerde algılanan bu “sonsuz boşluğu” anlamak için yola çıkacağız. Uzay, yalnızca bir bilimsel keşif alanı olmanın ötesinde, çeşitli kültürlerin semboller, ritüeller ve toplumsal yapıları ile iç içe geçmiş bir anlam kümesidir. Geçmişten günümüze, uzay, insanın kimliğini,…
Yorum Bırak